Kontra bisikletlerin olduğu, hele bi de dinamonuz varsa pek havalı olduğumuz dönemler. Uyanır uyanmaz içimizin kıpır kıpır olduğu, o gün ne giyeceğinizin önemi olmadığı lâkin ışıklı spor ayakkabımız olsa ne de güzel olurdu ki dönemleri. Şiddetin top oynarken yaşanan itiş kakışlardan ibaret olduğunu sandığımız güzel günler. Endişenin yer edinmediği bünyeler, en güzel yiyeceğin ekmek arası olduğunu düşünen veletlerdik. Ne zaman büyüdük ki ölüyoruz?
İlk aşk için jöleden yapılan betonarme saçta kalmıştık halbuki en son..
Çocukların ölmediği bi dünyaya, müziğin hiç susmadığı, iyilerin azınlıkta olmadığı, insanlığın kavramını yitirmediği, özgürlüklerin çalınmadığı günlere..
karalamaç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
karalamaç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
19 Mart 2012 Pazartesi
15 Şubat 2012 Çarşamba
Durduramıyoruz Efendim Geliyorlar
Efendim, hastalıkla boğuştuğumuz şu kış günlerinde bizim kafada onlarcası gibi sahlepi yapar kıçımın üstüne otururum kafasından çıkmaya pek az niyetli olsak da tv dizileri ve filmler yakamızı bırakmamakta ısrarcı. Sözün özü, düzelene kadar evciliz.
Kendimden geçtim de siz Buzzcocks'u kaçırmayın dostlar. Efsane ayağınıza kadar gelmiş, görevinizi yapın. Fanfarlo var mesela, eğlenceli grup. Gidin kulaklarınızın pasını silin. Dünyanın en hareketli şehirlerinden birinde yaşıyoruz. "N'aptın abi?" sorusuna verecek güzel bi cevabınız olmalı.. !f istanbul var mesela, gayet iyi filmler getirmişler. Kaçırırsanız bidaha sinema da izleyemezsiniz festival filmlerini. Take This Waltz'ı merak ediyorum, izledikten sonra spoiler verip anlatın bana mesela. Kesmediyse takın fularınızı Van Gogh Alive sergisine gidin, Mayıs'a kadar Kadıköy'de, acele etmeyin..
Son olarak; Halil Sezai Beyoğlu mekanlarında dehşet ve isyan saçmaya devam ediyo, dikkatli olun.
iyi geceler.
Cast - Alright
Take This Waltz (2011)
Kendimden geçtim de siz Buzzcocks'u kaçırmayın dostlar. Efsane ayağınıza kadar gelmiş, görevinizi yapın. Fanfarlo var mesela, eğlenceli grup. Gidin kulaklarınızın pasını silin. Dünyanın en hareketli şehirlerinden birinde yaşıyoruz. "N'aptın abi?" sorusuna verecek güzel bi cevabınız olmalı.. !f istanbul var mesela, gayet iyi filmler getirmişler. Kaçırırsanız bidaha sinema da izleyemezsiniz festival filmlerini. Take This Waltz'ı merak ediyorum, izledikten sonra spoiler verip anlatın bana mesela. Kesmediyse takın fularınızı Van Gogh Alive sergisine gidin, Mayıs'a kadar Kadıköy'de, acele etmeyin..
Son olarak; Halil Sezai Beyoğlu mekanlarında dehşet ve isyan saçmaya devam ediyo, dikkatli olun.
iyi geceler.
Cast - Alright
Take This Waltz (2011)
9 Şubat 2012 Perşembe
The Kids Are Alright
Yazmakla bi şeyleri değiştirmek isterdim öyle bi amacım olsaydı eğer. Veda vakti geldi bizim için, bi dostu daha uzaklara uğurluyoruz. Yanında kendini güvende hissettiğin, huzur bulduğun, eğlenebildiğin, paylaşabildiğin insanların senden alıkonması hayatın ibneliği değilde nedir? Belki böylesi iyidir diyerek kendimizi avutup, kaldığımız yerden devam etme vakti. Gezdik, tozduk, bokunu çıkardık. Hayatta daha önemli şeyler de var. The Who gibi.
The Who - The Kids Are Alright
Taking Woodstock (2009)
The Who - The Kids Are Alright
Taking Woodstock (2009)
28 Ocak 2012 Cumartesi
Nereye?
Sorusuna verilebilecek en karizmatık cevap "öndeki aracı takip et" olmalı. Amerikan aksiyon filmlerinden fırlama bu replik son dönemde maalesef o kadar çok kullanıldı ki artık o karizmasından eser kalmadı.. Neyse, karla kışla boğuştuğumuz şu 'hassas' dönemde valiliğin yapmış olduğu "evden çıkmayın" açıklamasını dikkate alarak bi yere kıpırdamadık. Gerçi ben bi ara ekmek, sigara almaya çıktım ama özür dilerim sayın valim. Ev ahalisi bu duruma alışık olmadığı için fikir ayrılığı yaşadığımız her teyzedeki "oğlum beynini yıkamışlar senin" tedirginliği oluştu bizimkilerde. Valilik dedim, kriz aşıldı. Çay koymak için 2. bi komut beklemeyerek anarşist ruhumuzun hala ölmediğini gösterdiğim dakikalara girdiğimde, annem, eltim, kaynatam çoktan masayı hazırlamışlar beni bekliyordu. Kareli terliklerin verdiği özgüvenle salona girdim. Bu arada farkettim ki gün içinde evin hangi kısmına gidersem gideyim kupayı hiç bırakmamışım. Tv'de "we are the champions" çalıyordu. İstifimi bozmadan masaya oturdum. Haber bültenleri başbakan ile başladı, kar felç etti ile devam etti, komik videolarla sonlandı..
Baş ağrım geçmeyeli 3 saatten biraz az olmuştu ki kupayı bıraktım. Sade bir törenle eltimin uzattığı tencereyi mutfağa götürürken raftaki bana yakın kitabın 112. sayfasının 3. cümlesi geldi aklıma. Neden böyle gereksiz bi şey aklıma gelir ki diye düşünürken kapının ziliyle irkildim. Gelen komşumuz Ebabil teyzeydi. Tüm ihtişamıyla kaşlarını çatmış evde tuz kalmadığını söylüyor, ergen oğlanın vurdumduymazlığından yakınıyordu. Sözünü balla keserek limonu uzattım. Periyodik olarak bilgisayara bakıp evin içindeki macerama devam ediyordum..
The Radio Dept. - Heaven's On Fire
Submarine (2010)
Baş ağrım geçmeyeli 3 saatten biraz az olmuştu ki kupayı bıraktım. Sade bir törenle eltimin uzattığı tencereyi mutfağa götürürken raftaki bana yakın kitabın 112. sayfasının 3. cümlesi geldi aklıma. Neden böyle gereksiz bi şey aklıma gelir ki diye düşünürken kapının ziliyle irkildim. Gelen komşumuz Ebabil teyzeydi. Tüm ihtişamıyla kaşlarını çatmış evde tuz kalmadığını söylüyor, ergen oğlanın vurdumduymazlığından yakınıyordu. Sözünü balla keserek limonu uzattım. Periyodik olarak bilgisayara bakıp evin içindeki macerama devam ediyordum..
The Radio Dept. - Heaven's On Fire
Submarine (2010)
Etiketler:
kafası güzel heralde,
karalamaç,
saçmalamaç
25 Ocak 2012 Çarşamba
Jalopy (2004-2011)
Jalopy 7 yıldır Avcılar'da hizmet veren küçük, sevimli, rock konseptli bi cafe. Güzel semtlerin olmazsa olmazı, sessiz köşesinde, sakince hizmet veren bi mekan. Nadir gidilen, diğer benzerlerine göre gürültüsüz, kafa dinlemelik, sesini gayet net duyabileceğin ölçüde muhabbet etmelik, güler yüzlü çalışanları, samimi ortamı olan ve sürekli müşterisiz de olsa "orada" durması bile güven veren bi yer. Ergenden ırak, özellikle şahsımın jenerasyonunun sık sık takıldığı ilçenin kendi konsepti dahilindeki en iyi mekanı. (kaldı ki 2-3 yer var bu şekilde)
Geçtiğimiz gün yanından geçerken kapalı olduğunu farketmemle ağzımdan malum küfürün fırlaması bir oldu. Asla kapanmaz dediğimiz mekanlardan biriydi ve bi süre durumu kabullenemeyişimiz, duygusal çöküntü içine girişimiz kadar sert ve hızlı oldu.. Ne anılar, hatıralar, kahkahalar, stüdyosundaki berbat deneyimler, meşhur makarnası, paspal hali, kasvetli ama şirin ortamı.. Tarihin tozlu yapraklarına yolladık ne var ne yok. Veda etmek isterdik kendisine, bi gece tertiplemişler ancak vakıf olamadık maalesef. Son kalelerden birini daha kaybettik.
Teşekkürler, her şey için.
The Who - My Generation
Geçtiğimiz gün yanından geçerken kapalı olduğunu farketmemle ağzımdan malum küfürün fırlaması bir oldu. Asla kapanmaz dediğimiz mekanlardan biriydi ve bi süre durumu kabullenemeyişimiz, duygusal çöküntü içine girişimiz kadar sert ve hızlı oldu.. Ne anılar, hatıralar, kahkahalar, stüdyosundaki berbat deneyimler, meşhur makarnası, paspal hali, kasvetli ama şirin ortamı.. Tarihin tozlu yapraklarına yolladık ne var ne yok. Veda etmek isterdik kendisine, bi gece tertiplemişler ancak vakıf olamadık maalesef. Son kalelerden birini daha kaybettik.
Teşekkürler, her şey için.
The Who - My Generation
22 Ocak 2012 Pazar
90'lar
Malumunuz bu geceyi 90'lar gecesi ilan ettik. Kim etti niye etti bi bilgimiz yok. Kıllanmıyor da değiliz. Hafızamız ve bilgimiz yettiğince 90'lara değinicez umarım.
90'lar deyince benim aklıma o enterasan giyim tarzı geliyo öncelikle. Göğüs hizasındaki dar paçalı, şekilsiz ve genellikle açık renk kot pantolonlar, salaş ve garip desenli kazaklar, doğada bulunmayan renklerin olması şart koşulmuş, yine bol kesim gömlekler.. Moda o şekildeydi n'apalım bi bahane değildir. 90'ların iğrenç giyim zevkini bu şekilde ört bas edemezsiniz.
Misafirlik ilişkileri diye bi şey vardı bi kere. "Annemler size misafirliğe gelecek.." cümlesinin çıkış dönemleri.. Koşullanmış gibi her akşam birileri ötekinin evinde olur çaylar demlenir televizyon izlenir, başta diziler olmak üzere, spor ve siyaset üzerine hararetli konuşmalar yapılırdı. Pazar günleri anlamını yitirmemişti. En az 3 aile pinkiğe gidecek kuralı 70'lerden yadigardı. Cümbür cemaat toplanılır, top, hamak, karpuz, rakı, mangal kapılıp yola çıkılırdı.
Barbie bebeklerin, Spice Girls'ün, Çılgın Bediş'in, Bizimkiler'in, futbolcu kartlarının, yakartopun, ip atlamanın, tuzlu çekirdeğin, kontra bisikletin, parlament gece sinemasının, çarkıfelek'in hayatımızda kocaman yere sahip olduğu dönemlerdi 90'lar.
Reha Muhtar'ın henüz fularının olmadığı ve otorite sayılmadığı, İsmail YK'nın Yurtseven Kardeşlerden ayrılmadığı, Rıdvan Dilmen'in gol olur demediği bizzat golü attığı dönemlerden bahsediyoruz. Grup Vitamin ve İzel-Çelik-Ercan travmasının, Amerikan özentiliğinin tavan yaptığı dönemlerdi 90'lar. Hele bir Süheyl-Behzat kardeşler vardı ki yazmaya korkuyorum onları..
Sinema'nın en iyi örneklerinin sunulduğu yıllardı. Özellikle 1994.. Neler çıkmadı ki? The Shawshank Redemption, Pulp Fiction, Forrest Gump, Leon, The Lion King, Ed Wood.. Sayısız başarılar elde eden yapımlardı.. Sadece filmler değil dizilere baktığımız zaman yine 94 yapımı Friends var ki sanırım yeterlidir. Türk tvlerinde ise hatırladığım kadarıyla Full House, The Sopranos gibi gayet iddialı yapımlar vardı. Tabi iddiasız Alf'i de unutmamak gerekir. Kaşları arasında bi koloni yaşardı Alf'in. Öyle yaratıktı.
Gelelim müziğe, şahsi görüşüm 90'ların grunge etkisi altında geçtiğidir. Nirvana doğrudan 90'ları esir aldığı için değil. Aynı zamanda Pearl Jam, Soundgarden, Alice In Chains gibi yetenekli gruplar çıkardığı için de.. Nevermind albümü ve onun efsane kapağı, Ten albümü ve Jeremy'nin haylazlığı günümüzde hâlâ ayıla bayıla dinlenmekte. Genç kızların %70'inin odasını süsleyen Kurt Cobain posterleri ve yine yüzdenin geri kalanının Spice Girls, Ricky Martin'den oluşması pop ve grunge'ın dönemde etkili olduğunun en büyük kanıtlarıydı.
Macaroni dansıyla kaç erkek doğum günlerinde heba edilmedi ki? Dansa davet oynarken kaç hemcinsim küçük düşürülmedi ki? Hak ettik mi? Evet. Çünkü Doğan SLX ile Mustafa Sandal, Müslüm Gürses dinleyen gençler sokaklarda dehşet saçıyordu ve cinsimizin cezalandırılması gerekliydi. Tüm bunların yanı sıra güzel işler de yapabiliyoduk nadiren de olsa. Cemali ve Duymak İstiyorum, Fatih Erdemci ve Ben Ölmeden Önce gibi, Ünlü gibi, Yavuz Çetin gibi sağlam efsanelerimiz de mevcuttu.
Kaçırdığımız, atladığımız, unuttuğumuz bi şey varsa affola.. 90'ları özlüyor, 20 yıl sonra bugünleri tartışmak, konuşmak üzere sağlıcakla kalmanızı temenni ediyoruz..
Tansu Çiller.
Nirvana - Smells Like Teen Spirit
Pulp Fiction (1994)
90'lar deyince benim aklıma o enterasan giyim tarzı geliyo öncelikle. Göğüs hizasındaki dar paçalı, şekilsiz ve genellikle açık renk kot pantolonlar, salaş ve garip desenli kazaklar, doğada bulunmayan renklerin olması şart koşulmuş, yine bol kesim gömlekler.. Moda o şekildeydi n'apalım bi bahane değildir. 90'ların iğrenç giyim zevkini bu şekilde ört bas edemezsiniz.
Misafirlik ilişkileri diye bi şey vardı bi kere. "Annemler size misafirliğe gelecek.." cümlesinin çıkış dönemleri.. Koşullanmış gibi her akşam birileri ötekinin evinde olur çaylar demlenir televizyon izlenir, başta diziler olmak üzere, spor ve siyaset üzerine hararetli konuşmalar yapılırdı. Pazar günleri anlamını yitirmemişti. En az 3 aile pinkiğe gidecek kuralı 70'lerden yadigardı. Cümbür cemaat toplanılır, top, hamak, karpuz, rakı, mangal kapılıp yola çıkılırdı.
Barbie bebeklerin, Spice Girls'ün, Çılgın Bediş'in, Bizimkiler'in, futbolcu kartlarının, yakartopun, ip atlamanın, tuzlu çekirdeğin, kontra bisikletin, parlament gece sinemasının, çarkıfelek'in hayatımızda kocaman yere sahip olduğu dönemlerdi 90'lar.
Reha Muhtar'ın henüz fularının olmadığı ve otorite sayılmadığı, İsmail YK'nın Yurtseven Kardeşlerden ayrılmadığı, Rıdvan Dilmen'in gol olur demediği bizzat golü attığı dönemlerden bahsediyoruz. Grup Vitamin ve İzel-Çelik-Ercan travmasının, Amerikan özentiliğinin tavan yaptığı dönemlerdi 90'lar. Hele bir Süheyl-Behzat kardeşler vardı ki yazmaya korkuyorum onları..
Sinema'nın en iyi örneklerinin sunulduğu yıllardı. Özellikle 1994.. Neler çıkmadı ki? The Shawshank Redemption, Pulp Fiction, Forrest Gump, Leon, The Lion King, Ed Wood.. Sayısız başarılar elde eden yapımlardı.. Sadece filmler değil dizilere baktığımız zaman yine 94 yapımı Friends var ki sanırım yeterlidir. Türk tvlerinde ise hatırladığım kadarıyla Full House, The Sopranos gibi gayet iddialı yapımlar vardı. Tabi iddiasız Alf'i de unutmamak gerekir. Kaşları arasında bi koloni yaşardı Alf'in. Öyle yaratıktı.
Gelelim müziğe, şahsi görüşüm 90'ların grunge etkisi altında geçtiğidir. Nirvana doğrudan 90'ları esir aldığı için değil. Aynı zamanda Pearl Jam, Soundgarden, Alice In Chains gibi yetenekli gruplar çıkardığı için de.. Nevermind albümü ve onun efsane kapağı, Ten albümü ve Jeremy'nin haylazlığı günümüzde hâlâ ayıla bayıla dinlenmekte. Genç kızların %70'inin odasını süsleyen Kurt Cobain posterleri ve yine yüzdenin geri kalanının Spice Girls, Ricky Martin'den oluşması pop ve grunge'ın dönemde etkili olduğunun en büyük kanıtlarıydı.
Macaroni dansıyla kaç erkek doğum günlerinde heba edilmedi ki? Dansa davet oynarken kaç hemcinsim küçük düşürülmedi ki? Hak ettik mi? Evet. Çünkü Doğan SLX ile Mustafa Sandal, Müslüm Gürses dinleyen gençler sokaklarda dehşet saçıyordu ve cinsimizin cezalandırılması gerekliydi. Tüm bunların yanı sıra güzel işler de yapabiliyoduk nadiren de olsa. Cemali ve Duymak İstiyorum, Fatih Erdemci ve Ben Ölmeden Önce gibi, Ünlü gibi, Yavuz Çetin gibi sağlam efsanelerimiz de mevcuttu.
Kaçırdığımız, atladığımız, unuttuğumuz bi şey varsa affola.. 90'ları özlüyor, 20 yıl sonra bugünleri tartışmak, konuşmak üzere sağlıcakla kalmanızı temenni ediyoruz..
Tansu Çiller.
Nirvana - Smells Like Teen Spirit
Pulp Fiction (1994)
21 Ocak 2012 Cumartesi
Bodoslama - Fleet Foxes again.
Merhabalar.
4 gün olmuş yazmayalı. Borcundan dolayı interneti kapanan bi bloggerım. Bunu göz önünde bulundurursanız sevinirim.
Şimdi bodoslama girip çıkıcam, daha sağlıklı ve insancıl saatlerde devam ederim heralde.
Meltem Cumbul Golden Globe'da sahneye çıktığından beri kendimde değilim. Faturalarımı yatıramıyorum, gülemiyorum, ellerimle ne yapacağımı bile unuttum. Nuri Bilge Ceylan'a verilen en büyük ödül sahneye çıkamayacak olan bi Meltem Cumbul olduğu için şu sıralar elendiğine seviniyordur diye düşünüyorum.
*
Tamam, Cumbul mangası tarafından lanetlenmeden bodosluyoruz; bildiğiniz gibi Fleet Foxes'ı çok yazdık, çok tavsiye ettik ve gazabımızdan kaçamadılar !!! Evet biz yaptık ! Grubu dağılma eşiğine getirdik. Senenin en iyi albümünü yaptılar, yazdık çizdik, eşe dosta tavsiye ettik ve 2 eleman gruptan ayrıldığını açıkladı. Klasik solo kariyer merakı yine hevesimizi kursağımızda bıraktı. Dağılma durumu söz konusu değil, en azından şimdilik.
Annem "nazardır" diyerek kendi yorumunu getirdi. İnşallah diye cevap verdim.
"Herkese iyi geceler."
Peace.
Fleet Foxes - Montezuma
4 gün olmuş yazmayalı. Borcundan dolayı interneti kapanan bi bloggerım. Bunu göz önünde bulundurursanız sevinirim.
Şimdi bodoslama girip çıkıcam, daha sağlıklı ve insancıl saatlerde devam ederim heralde.
Meltem Cumbul Golden Globe'da sahneye çıktığından beri kendimde değilim. Faturalarımı yatıramıyorum, gülemiyorum, ellerimle ne yapacağımı bile unuttum. Nuri Bilge Ceylan'a verilen en büyük ödül sahneye çıkamayacak olan bi Meltem Cumbul olduğu için şu sıralar elendiğine seviniyordur diye düşünüyorum.
*
Tamam, Cumbul mangası tarafından lanetlenmeden bodosluyoruz; bildiğiniz gibi Fleet Foxes'ı çok yazdık, çok tavsiye ettik ve gazabımızdan kaçamadılar !!! Evet biz yaptık ! Grubu dağılma eşiğine getirdik. Senenin en iyi albümünü yaptılar, yazdık çizdik, eşe dosta tavsiye ettik ve 2 eleman gruptan ayrıldığını açıkladı. Klasik solo kariyer merakı yine hevesimizi kursağımızda bıraktı. Dağılma durumu söz konusu değil, en azından şimdilik.
Annem "nazardır" diyerek kendi yorumunu getirdi. İnşallah diye cevap verdim.
"Herkese iyi geceler."
Peace.
Fleet Foxes - Montezuma
Etiketler:
fleet foxes,
golden globe,
karalamaç,
meltem cumbul
14 Ocak 2012 Cumartesi
Blogger'ın Galaksi Rehberi
Yazma isteği sabahın ilk saatlerinde uğradığı için saçma sapan bi takım hareketlerde bulunmaya teşebbüsleniyoruz. Blogu açıp açıp kapatıyoruz, sigara yakıyoruz, yatakta dönüp duruyor, yarınki planları kontrol ediyoruz, göreceğimiz rüyayı seçip ok tuşuna basıp içerliyoruz, çok fazla içerliyoruz.
Karadelikleri merak ediyoruz en çok. Paralel evren varsa içine dalabilecek durumdayız. 2020'yi merak etmiyo değiliz. Sanal alem insanları esir aldı, farkında olmaksızın zihinlerimiz yönetiliyor, liselinin "şeriat korkusu" tavan yapmış durumda. Bi kısım hala ulu önderini arıyo, benzine yine zam, rezervler tükeniyo, eyvah. Ölücez boşuna yaşıyoruz mangası bıkmadı. Hala yaşıyolar hem de utanmadan gülüp eğleniyolar. Bi bloga yazacak o kadar çok şey var ki yazacak bişey bulunamıyo. Büyük bunalımı bloggerın bu işte.
Güzel şeyler olmuyo değil. Merly Streep yaşıyor, savaşıyor. Tarantino film yapma aralığını 5'ten 4 yıla indirdi. Toronto Gazeteciler Derneği'nden Stanley Kubric özel ödülü Sinan Çetin'e. Kirli sakal türk sinemasında hala revaçta, töre ve darbe dönemi de tutulanlar arasında. Reha Muhtar fularını çıkardı, Hıncal'ın cenazesi vasıtasıyla. Habercilik çağ atladı. Artık haber bültenlerinde zam şampiyonu sebzeler ve güvenlik kamerası görüntüleri kullanılmıyor. Milliyet web Pirelli takvimiyle anlaşmalı çalışıyor. Bülent Arınç ilk kahkahasını attı. Putin Rusya'nın yakasından düşmüyor.. Dünya ve Türkiye gündemini takip ettiniz.
İyi geceler.
Görüldüğü üzere imkanlar dahilinde gayet net saçmalayabiliriz. Çok tehlikeliyiz bazen.
The Vaccines - If You Wanna
Gadjo dilo (1997)
Karadelikleri merak ediyoruz en çok. Paralel evren varsa içine dalabilecek durumdayız. 2020'yi merak etmiyo değiliz. Sanal alem insanları esir aldı, farkında olmaksızın zihinlerimiz yönetiliyor, liselinin "şeriat korkusu" tavan yapmış durumda. Bi kısım hala ulu önderini arıyo, benzine yine zam, rezervler tükeniyo, eyvah. Ölücez boşuna yaşıyoruz mangası bıkmadı. Hala yaşıyolar hem de utanmadan gülüp eğleniyolar. Bi bloga yazacak o kadar çok şey var ki yazacak bişey bulunamıyo. Büyük bunalımı bloggerın bu işte.
Güzel şeyler olmuyo değil. Merly Streep yaşıyor, savaşıyor. Tarantino film yapma aralığını 5'ten 4 yıla indirdi. Toronto Gazeteciler Derneği'nden Stanley Kubric özel ödülü Sinan Çetin'e. Kirli sakal türk sinemasında hala revaçta, töre ve darbe dönemi de tutulanlar arasında. Reha Muhtar fularını çıkardı, Hıncal'ın cenazesi vasıtasıyla. Habercilik çağ atladı. Artık haber bültenlerinde zam şampiyonu sebzeler ve güvenlik kamerası görüntüleri kullanılmıyor. Milliyet web Pirelli takvimiyle anlaşmalı çalışıyor. Bülent Arınç ilk kahkahasını attı. Putin Rusya'nın yakasından düşmüyor.. Dünya ve Türkiye gündemini takip ettiniz.
İyi geceler.
Görüldüğü üzere imkanlar dahilinde gayet net saçmalayabiliriz. Çok tehlikeliyiz bazen.
The Vaccines - If You Wanna
Gadjo dilo (1997)
2 Ocak 2012 Pazartesi
This is Madchester
Happy Mondays'in solisti Shaun yukarıdaki lafı ettiğinde yeni bi akımın başladığını biliyordu. Zira 80 sonuna doğru Happy Mondays ve Stone Roses'un öncülüğünde sahneler alternatif müzikle kuşatılmış indie ve dans ritmleriyle esir alınmıştı.
Akımın öncüleri aslında Madchester öncesi indie kralları olan The Smiths, New Order, Joy Division gibi gruplardı. New Wave, Post Punk akımı yavaş yavaş yerini hafif ritmlere bırakıyordu. Tabiki bu dönemin başlangıcındaki en büyük etken Factory Records ve onun sahibi Tony Wilson'dı. 1982'de The Hacienda'nın açılmasıyla İngiltere'de bi çok şey değişecekti..
İlk albümler ve EP'ler dökülmeye başlamıştı Happy Mondays, Inspiral Carpets, 808 State ve Stone Roses İngiltere'de bir akımın kabullenişini sağlamıştı. Bu dönemde James kendi imkanlarıyla çıkardığı Come Home albümü ve içinde yer Sit Down adlı parça Manchester milli marşı haline gelmişti. Stone Roses ve Happy Mondays Top of the World seçmelerine katılmış, başarılı sonuçlar elde etmişti. Bu sırada The Charlatans ikinci 45'liği The Only One I Know klasikler arasına girmişti.
İndie anlayışı nedeniyle çokta gelir elde edemeyen Madchester grupları kısıtlı imkanlara rağmen başarı oranını giderek arttırıyordu. İngiliz basınının bu akımı kabullenmeyişi işleri daha da zorlaştırıyordu. Her şeye rağmen parçalar listelerde en üst sıraya tırmanmaya devam ediyordu. Happy Mondays Step On ile James Sit Down ile Happy Mondays Pills 'n' Thrills and Bellyaches ile Inspiral Carpets Life ile The Charlatans ise Some Friendly ile Madchester'dan çıkıp 1 numaraya yükselen ilk grup olmuştu.
Akımın öncüleri aslında Madchester öncesi indie kralları olan The Smiths, New Order, Joy Division gibi gruplardı. New Wave, Post Punk akımı yavaş yavaş yerini hafif ritmlere bırakıyordu. Tabiki bu dönemin başlangıcındaki en büyük etken Factory Records ve onun sahibi Tony Wilson'dı. 1982'de The Hacienda'nın açılmasıyla İngiltere'de bi çok şey değişecekti..
İlk albümler ve EP'ler dökülmeye başlamıştı Happy Mondays, Inspiral Carpets, 808 State ve Stone Roses İngiltere'de bir akımın kabullenişini sağlamıştı. Bu dönemde James kendi imkanlarıyla çıkardığı Come Home albümü ve içinde yer Sit Down adlı parça Manchester milli marşı haline gelmişti. Stone Roses ve Happy Mondays Top of the World seçmelerine katılmış, başarılı sonuçlar elde etmişti. Bu sırada The Charlatans ikinci 45'liği The Only One I Know klasikler arasına girmişti.
İndie anlayışı nedeniyle çokta gelir elde edemeyen Madchester grupları kısıtlı imkanlara rağmen başarı oranını giderek arttırıyordu. İngiliz basınının bu akımı kabullenmeyişi işleri daha da zorlaştırıyordu. Her şeye rağmen parçalar listelerde en üst sıraya tırmanmaya devam ediyordu. Happy Mondays Step On ile James Sit Down ile Happy Mondays Pills 'n' Thrills and Bellyaches ile Inspiral Carpets Life ile The Charlatans ise Some Friendly ile Madchester'dan çıkıp 1 numaraya yükselen ilk grup olmuştu.
The Hacienda'nın başı çektiği gece kluplerinde uyusturucu pazarı o kadar sağlamdıki club alkolden para kazanamaz hale geldi. Factory Records'u zor günler bekliyordu. Eskisi kadar albüm çıkmıyor lâkin konserlerle birlikte Madchester altın çağını yaşıyordu. Kimse hemen ardından gelecek olan çöküş döneminin henüz farkında değildi.
Stone Roses Amerika turnesini iptal eder, Happy Mondays yaşadığı uyuşturucu sorunu yüzünden yeni albüm yapamaz, Factroy Records'un paraları suyunu çeler, The Hacienda kapanır, gece kulüpleri elektronik müzik devrini başlatır ve bir devir fazla uzun soluklu olamadan kapanır. Günümüzde James, The Charlatans, Inspiral Carpets gibi gruplar bu akımı dar bi kitleyle yaşatmaya çalışmaktadır.
Madchester'ın müzik dünyasında etkileri uzun süre hissedilmiş, alternatif müziğin parlamasında yardımcı olmuştur. Oasis, Blur gibi Manchester çıkışlı gruplar büyük başarılar elde etmiştir.
The Charlatans - The Only One I Know
25 Aralık 2011 Pazar
Tonight's the Nights !
Elimde kasatura, döner, pala ve bilimum kesici, yırtıcı alet, odamın dört tarafını streç filmle kapladım, ritüelimi gerçekleştirmek için kurbanımın uyanmasını bekl.. saçma. Yok öyle bi şey.
Kış mevsiminin kendini iyice hissettirdiği şu günlerde yapılabilecek en iyi şey saatlerce sokakta yürümektir. Evet, yazın inim inim inleyen insana bu müstehaktır. Bizim gibi arıza olup bu durumdan hoşlanan mazoşistlerin sayısı da gün geçtikçe artarken, bi yandan aklımız evsizlerde ve sokakta takılan kedi, köpek gibi şirin yaratıklarda. Bu cümleyle primimi de yaptıgıma göre yine nacizane günün şarkısı ve filmine geçiyorum. Zira yorgun ve uykusuzum;
tonight's the night.
and it's going to happen again.
and again.
has to happen.
nice night.
miami is a great town.
i love the cuban food, pork-sandwich, my favourite.
but i'm hungry for something different now...
Natural Born Killers (1994)
Kan asla yalan söylemez. Geberin.
Kış mevsiminin kendini iyice hissettirdiği şu günlerde yapılabilecek en iyi şey saatlerce sokakta yürümektir. Evet, yazın inim inim inleyen insana bu müstehaktır. Bizim gibi arıza olup bu durumdan hoşlanan mazoşistlerin sayısı da gün geçtikçe artarken, bi yandan aklımız evsizlerde ve sokakta takılan kedi, köpek gibi şirin yaratıklarda. Bu cümleyle primimi de yaptıgıma göre yine nacizane günün şarkısı ve filmine geçiyorum. Zira yorgun ve uykusuzum;
tonight's the night.
and it's going to happen again.
and again.
has to happen.
nice night.
miami is a great town.
i love the cuban food, pork-sandwich, my favourite.
but i'm hungry for something different now...
Natural Born Killers (1994)
Kan asla yalan söylemez. Geberin.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)